Bir kavga kaldi geriye, sen kimleri cagiracaksin?

Gecti 27, kaldi 13 mac. Gerideyiz. Sistem, plan, taktik ve hatta teknik direktoru tartismak beyhude. Sonucu belirleyecek son duzlukte tek belirleyici degisken karakter secimi artik.

Buyuk bir heyecanla baslayan sezon, Fenerbahce icin artik senelerdir siradanlasan kirilma anlarina donustu. Skor iki ileri bir geri, oyun hic umut vermedi. Yillarin birikimi ve beklenti, futbol subesini yedi bitirdi.

Kadikoy’deki Hatay maci tad kacirdi ama erkendi. Konya maglubiyeti yine kotu oyun ve buz gibi golun verilmemesiyle gume gitti. Besiktas macinda o rezalet baslangica ragmen, forma farki onledi ve Erol Bulut yuksek sesle tartisilmaya baslandi. Malatya maglubiyetinde kelle istendi. Gaziantep maglubiyetinde debriyaja basildi ve Basaksehir maci saniyorum en net kirilma aniydi. Viraj alindi.

Erol Bulut, A plani tutmayinca, B planiyla mac kazanmaya basladi ama homurtu bitmedi. Cunku oyun umit vermedi. Ilk puan kaybinda sesler yine yukselecekti. Sonra Fenerbahce’nin laneti Subat ayi geldi. Savunma ve hucumun liderleri catir catir sakatlandi. Gelisir mi dedigimiz oyun daha da geriye gitti. Tam o anda ust uste ikinci Galatasaray maglubiyeti. Pes pese maglubiyetlerden sonra ikinci kirilma aninda, Goztepe maglubiyeti sonrasi ciktigimiz Trabzon deplasmanindan iyi oyun ve skorla donduk. Viraj mi alindi?

Besiktas ve Galatasaray’in oyunlarindaki dusus uzerine Ankaragucu’nun galibiyeti Fenerbahce taraftarina o lanetli “Acaba?” sorusunu sordurdu ama cevap gecikmedi: Tisserand xicti, takim sivadi.

Plan tutmaz bazen. Strateji yurumez. Taktik tutmaz. Sakatliklar handikap yaratir. Hakemler zorluk cikarir. Hepsi oyunun bir parcasi. Mazeret kabul edilir ya da edilmez ama aciklayabilirsin bunlarla. Fakat Antalya maci gercekten benim icin de donum noktasi oldu.

Kadikoy’de bilmem kacinci gevsek, agir, laubali, temposuz, amacsiz baslangic, ahmakca bir hata sonucu cezalandirildi. Sonrasi Fenerbahce’nin son 10 yil ozeti: Kacan goller, verilmeyen kirmizi ve penalti, direkten donen top ve kaybedilen 2 puan daha.

Suphesiz birileri hesap vermeli. Ama sadece 13 mac kala ne kadar hamle sansi var Fenerbahce’nin?

• Seni sampiyon yapabilecegine inandigin, bosta, su ortamda gelecek, uyum saglayip, sirtlayip goturecek bir teknik direktor var mi bildigin?
• Erol Bulut gitsin, Emre Belozoglu mu gecsin direksiyona? Kariyeri yolun basinda bitsin?
• Erol Bulut’un icinden Conte mi cikacak? Ya da 27 hafta tutmayan plan, bir anda imana mi gelecek? Ne kaldi geriye?

Bir kavga kaldi geriye, sen kimleri cagiracaksin?

Formasyon, taktik, plan, sistem, her neyse, oyun bu. Kendinizi yormayin. O tren kacti. Degismeyecek. Oyleyse yapabilecegin tek bir sey var: Taslari yerine koymak ve karakter secmek.

Kavgaya kimleri cagiracaksin?

• Oyuncu kazanilacak, herhangi bir pasazadenin keyfini bekleyecek durumda degilsin.
• Eli, kolu, agzi durmayan, takimin alacagi skorun degil egosunun pesine dusenden medet ummayacaksin.
• Kusen, gucenen, incileri dokulen, saha ortasinda gezinen beyefendileri kenarda kudurana kadar bekleteceksin.
• Teknik, taktik, formasyon bilmem; tahtaya oyle 11 adam yazacaksin ki, “yukari mahalleye kavgaya gidiyoruz, 11 adam sec!” deseler gozunu kirpmadan yanina alacagin adamlar olacak.

Artik tek sansin bu. Kalan 13 mac = 1.170 dakikada senin icin savasacak adamlari secip, gozunu kapatarak kiliclari cekeceksin.

Viking gemisi ile, baltalari sallayarak ayrilacaksin limandan. Hem kureklere, hem kiliclara asilacak, arkani dondugunde seni kollayacak, gozun arkada kalmayacak, geri donmemek uzere seninle yola cikacak adamlari sececeksin.

Yetenegine, kontratina, yasina, milliyetine, dunune bakmayacaksin. Usanmadan kurek ceker mi? Son nefesine kadar kilic sallar mi ona bakacaksin.

Baska sansin kalmadi. Bu noktadan sonra beklenen oyunu kuramazsin. 21–22 kisilik kamp kadrolarindan hayir gelmeyecek. Geridesin, koseye sikistin, artik darbe kaldiramazsin.

Secimi kim yapar bilmem. Taktikten anlamam. Ama ben olsam;

Altay’dan sonra kalan 10 kisilik pozisyon icin, kalan 13 macta dakika verecegim 13 adam secerim. Asagidaki listeyi soyunma odasina asar, “Cesareti olan varsa adini yazdirsin!” derim.

• Sezon ici sagladigi asgari bir standart ile katki alabilecegim,
• Akli sadece sahada, isinde, kavgada,
• Oyuna, rakibe, kavgaya konsantre, adanmis,
• Saha icinde varligiyla minimum risk yaratan,
• Ac, hayalleri ve hedefleri olan, yarini kovalayan,
• Kavgada arkadaslarina destek ve umut veren,
• Kaybetmeye tahhamulu en az,
• Kazanmaya en cok istekli 13 adam + Altay.

Baltali 13+1 adam

5 oyuncu degisikligi isimize yarayacak derken pranga oldu. Kim giriyor, kim cikiyor belli degil, hazirlik macina donuyor oyun. Giren isinamiyor, cikan surekli kenara bakiyor. Tamam sakatlik — cezali yine olacak ama birak 5 oyuncu degisikligini artik. +3'e gore yap hesabini. Cok lazim olursa uzatma dakikalarinda mac basi primlerini odersin iyi antreman yapanlarin.

Altay + 10 + 3

Yukarida listeledigim tanima en yakin oyuncular, oncelik sirasiyla asagida:

(1) Gustavo (2) Pelkas (3) Attila (4) Valencia (5) Serdar (6) Thiam (7) Ferdi (8) Nazim (9) Irfan (10) Gokhan (11) Sadik (12) Mert (13) Osayi

Gemi demir alirken, yalvaran 2 kisi daha olursa alirsin son dakika. Ozan mi atlar, Sosa mi, ya da Caner mi bilmem. Yalvarmalari lazim bu saatten sonra!

Dizilisi, taktigi bilmem. Bunlardan ne oluyorsa onu oynat. Sadece bunlari oynat. Cek, cagir, konus, anlat. “Gemileri yaktim, sana guvendim, benimle kavgaya gelir misin?” de.

Fenerbahce’nin bu sezon digerleriyle kaybedecek zamani, dakikasi kalmadi. Muhasebesi sezon sonu yapilir. Karla zarar kardestir.

Son cephe

Elimizdekileri bir sisteme uyduramadik. Oyunu gelistirebilecek hamlelere gec kaldik. 39 puan kaldi. Gerideyiz. Hata yapma sansimiz kalmadi. Artik bir karar vermek lazim son cephe oncesi: Kavgaya kimler gelsin?

Beyhude gargaralarla kalan son jetonlari da harcamak yerine, gercek bir savas stratejisi ile kalkan duvarinin altindaki isimleri secmeye odaklanirdim, ben olsam.

Sonrasi yurek ve karakter meselesi.